TRT'de yayına devam eden "Seksenler" dizisinin ve
"Mandıra Filozofu" filminin yönetmeni Müfit Can Saçıntı ile setlerin
durumlarını, şikayetleri ve "Seksenler"deki set ortamını konuştuk.
Saçıntı, yönettiği dizideki set ortamı için "Cennet gibi yer" derken,
sendikaların güçsüz ve yok olduğunu söyledi.
"Türkiye'de sendika yeteri kadar güçlü değil"
Daha önceleri dizilere senaryo yazan ve birkaç bölüm dizilerde
de rol alan Müfit Can Saçıntı, dört senedir "Seksenler" dizisinin ve
"Mandıra Filozofu", "Mandıra Filozofu (İstanbul)"
filmlerinin de yönetmeni. Saçıntı ile dizi ve film setlerindeki durumları
konuşurken, set sektörünü genel olarak iç açıcı bulmadığını söyledi. "Set
ortamı iki kat daha acı olabilir. Çalışma koşulları, çalışma saatleri düzenli
değil. Yasalara göre sekiz saat ama hangi sekiz saatten söz ediyoruz? Sekiz saatten
sonra mesai ücreti ödenmesi lazım da hangi mesai ücretinden söz ediyoruz?"
dedi.
Bunun hemen ardından yurtdışındaki durumları anlatan
Saçıntı, sendikaların gücünden de bahsetti. "Avrupa'da böyle değil. Sendikalar
güçlü. Orada da sekiz saat çalışma süresi. Bunu ücretini ödemek koşuluyla en fazla iki saat
uzatabilirsin. Daha fazlası için ücretini ödesen dahi uzatamazsın. Yasalarla set çalışanlarının hakları koruma altına alınmış.
Türkiye'de sendika yeteri kadar güçlü değil. Tüm sektörler için genel bir
sömürü var. Türkiye'de bu kötü çalışma koşulları ve sömürü düzeni iki kat daha
fazla."
Müfit Can Saçıntı |
" 'Sendikaların yararını görüyor musunuz?' sorusu
abes"
Sendika konusunda sözlerini sürdüren Müfit Can Saçıntı,
" 'Sendikaların yararını görüyor musunuz?' sorusu abes. Böyle bir hava
estirildi. 1980'den bugüne kadar sendikaları öcü gibi gösterme, bütün
kötülüklerin kaynağı gibi gösterme, bilinçli bir politika olarak sürdürüldü.
Sendika niye kötü olsun? Patronlar için bile iyi bir şeydir. Kağıt üzerinde
sendika hakkımız var ama pratikte hiç öyle görmüyoruz. Teoride çok yararlı.
Pratikte niye yararlı değil? Çünkü sendika yok" diye konuşarak
Türkiye'deki sendikalaşma durumunun iyi olmadığını, her şeyden önce sendika ve
sendikalı olmanın yasal güvence altına alınması gerektiğini söyledi.
MinT yapım bünyesinde çalışanların ve kendisinin çalıştığı setlerde tek
bir sigortasız işçi olmadığını söyleyen Saçıntı, herkesin ücretlerinin gününde
yattığını söyledi ve oyuncularda istinai bir durum olduğunu anlattı, "Oyuncuların
bir kısmı sigortalı olmak istiyor, bir kısmı fatura kestirmek istiyor. Yapım
şirketi de sigortalı olmak isteyeni sigortalı yapıyor, fatura isteyene fatura
kesiyor."
Son olarak yönettiği dizi olan "Seksenler"in set
ortamından da bahseden Saçıntı, "Biz çok şanslıyız" diye başladı
sözlerine, "Aşağı yukarı çekimimiz sekiz saat sürüyor. Bu sene
sadece haftanın iki günü çalışıyoruz. Öğle yemeği saatimiz bile bellidir.
Sektördekiler için bir hayal. Buna şahit olmayan arkadaşlar abarttığımızı ya da
yalan söylediğimizi düşünebilir. "Seksenler" dizisi sektör içerisinde
cennet gibi yer" diyerek cümlesini noktaladı.
Tür: Multimedya haber
Görüntüler: Hazan Celhunz